Varis tedavileri hastalığın evresine göre çeşitlidir.
Hangi hastaya hangi yöntemle tedavi uygulanacağı fizik muayene ile birlikte yapılacak olan detaylı venöz doppler inceleme ve toplardamar haritası ile belirlenir.
Renkli doppler inceleme ile damar özellikleri, yerleşimi, kapaklarda yetmezlik bulunup bulunmadığı ,anormal çıkışlar ve ekstra damarlar belirlenir.
Buna göre toplardamar kapakçıklarında kanın geriye akışını engellemekle görevli yapılar bozulmuş ise öncelikle bunun tedavisi yapılmalıdır. Bu da günümüzde ameliyatsız ,girişimsel yöntemlerle (Damar içi lazer veya radyofrekans gibi )yapılmaktadır.
Yöntem;kapakçıkları yetmezliğe gitmiş ,yeterince çalışamayan toplar damarın kesip çıkarılmak yerine ,vücut içinde iptal edilmesi prensibine dayanır.Bu yöntem ultrason eşliğinde ; genellikle lokal anestezi altında lazer veya radyofrekans cihazı ile uygulanır.Sonrasında hasta günlük hayatına dönebilir ;birkaç günlük kompresyon sargısı veya çorabı kullanması yeterlidir.Güneşten ekstra bir korunma önerilmez;dolayısıyla yaz kış uygulanabilmektedir.
Toplardamar kapak yetmezliği bulunmadan dışardan görünen varisli damarları bulunan ;ya da kapak tedavisi yapıldıktan sonra kalan küçük damarlar için ise ‘’estetik varis tedavileri ‘’uygulanmaktadır.
Bu tedaviler ;damar çapına göre skleroterapi ve yüzeyel lazer veya yüzesel radyofrekans gibi yöntemlerdir.
Bu yöntemlerden skleroterapide ;damar içine ilaç enjeksiyonu yapılır ve sonrasında bir müddet varis çorabı kullanımı gerektirir. İşlemi takip eden günlerde güneşten korunmak gereklidir. Bu yöntem genellikle 2-5 mm çaplı damarlarda uygulanır.
Hem güneşten koruma hem de çorap kullanımı gerekliliği nedeniyle bu yöntem yaz aylarında tercih edilmez
Yüzeyden yapılan radyofrekans ve lazer yöntemlerinde ise çorap kullanımı gerekmez; uygulamayı takip eden ilk gün güneşten korunmak yeterlidir. Bu yöntem daha çok 1-2 mm çaplı çok küçük damarlarda tercih edilir