Mamografi cihazı, meme kanserini tespit etmek için meme röntgenini çeken bir tarama aracıdır. Meme kanserinin erken teşhisinde kilit noktası olan mamografi, her yıl yaptırılan düzenli klinik muayene ile birlikte uzman tarafından gerekli görüldüğü takdirde istenilen yardımcı teşhis yöntemlerinden biridir. Bunun yanı sıra uzmanlar, 40 yaş ve üstü kadınların, yılda bir mutlaka mamografi çekimi yaptırmasını önermektedir. Ayrıca kişisel olarak şüphe duyuluyor ya da ailede meme kanseri öyküsü bulunuyorsa; doktor, daha erken ve daha sık aralıklarda tarama yaptırılması gerektiğini söyleyebilir. Düzenli olarak yaptırılan mamografi, meme kanserinin erken evrede anlaşılmasını sağlayan en iyi görüntüleme yöntemlerinden biridir.
Yapılan çalışmalar dünya çapında her 8 kadından birinin, meme kanseri riski ile karşı karşıya kaldığını gösterir. Ancak erken dönemde meme kanseri tanısı alan hastaların yaklaşık %90’ı tamamen iyileşir. Bu noktada, yapılan tedavinin başarı şansını arttıran ve kanserin, vücudun diğer dokularına sıçramasına imkan vermeden tedavi edilmesini sağlayan en iyi tanı yöntemi mamografidir. Meme kanseri tanısında altın standart olarak kabul edilen mamografi sayesinde meme içindeki küçük kitleler ya da farklılıklar hızla fark edilir. Normal şartlarda kişinin kendi kendine elle yaptığı muayene sırasında meme dokusunda var olan kitleyi fark etmesi, mamografi filminde kitle varlığının görüntülenmesinden yaklaşık 2 yıl sonra gerçekleşir. Bu yüzden ailesinde meme kanseri hikayesi bulunmasa bile her kadının 40 yaşından itibaren yılda bir kez kontrol amacıyla ya da farklı bir deyişle tarama amacıyla mamografi çektirmesi önerilir. Tarama amacı ile yapılan bu işlem, kişide herhangi bir belirti ya da şikayet olmasına bakılmaksızın, olası riski ortadan kaldırmak için yapılan bir kontrol görüntülemesidir. Tarama mamografisi sayesinde geçtiğimiz 20 yılda meme kanserine bağlı olarak gerçekleşen hayat kayıpları ciddi oranda azalmıştır. Tanısal amaçlı mamografi ise muayene şikayet varlığında, meme dokusunda var olan lezyonların karakterinin anlaşılması amacıyla yapılır.
Mamografi nasıl çekilir?
Mamografi işlemi sırasında meme dokusu, çekim kalitesinin artırılması için iki tabaka arasında bir miktar ezildiği için rahatsızlık hissi duyulması normaldir. Bu işlem aynı zamanda yoğun meme dokusunun ayrılmasına ve olası kitlelerin fark edilmesine olanak tanır. Rahatsızlık hissinin en aza indirilmesi için şu hazırlıklar yapılabilir:
Klasik mamografi yönteminde olduğu gibi dijital mamografi de meme kanserinin tarama ve tanısı için kullanılan bir tür radyolojik görüntüleme tekniğidir. Dijital mamografi de X ışını ile çalışan bir sistem olup, elde edilen görüntüler tıpkı dijital kameralarda olduğu gibi dijital sinyallere dönüştürülerek bilgisayar ekranına gönderilir. Dijital mamografiden elde edilen görüntüler gerektiğinde film olarak basılabilir ya da dijital medya ortamında hastaya verilebilir. Hasta açısından klasik mamografi ile dijital mamografi arasında fark olmasa da görüntüleri yorumlayacak hekim için oldukça fayda sağlar. Dijital mamografi sayesinde hekim, elde edilen ve bilgisayar ortamına aktarılan görüntüler üzerinde kontrast farklılıkları yaratarak, görüntüyü olabilecek en uygun seviyeye getirebilir. Aynı zamanda görüntü üzerinde kayıp yaşamadan büyültme işlemi yapabilir. Bu yüzden şüphe duyulan mamografi sonuç görüntülerinde tekrar çekim yapılması gerekmez. Ayrıca dijital mamografi ile elde edilen görüntüler, dijital ortamda kayıp yaşanmaksızın uzun süre saklanabilir. Bu sayede eski ve yeni filmler karşılaştırmalı olarak hekim tarafından değerlendirilir. Siz de meme kanseri riskinden korunmak için düzenli olarak kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.
Mamografi cihazı ile yapılan işlem sırasında, memenin görüntüsünü alabilmek için düşük dozda radyasyon kullanılır. Görüntünün en iyi biçimde ortaya çıkabilmesi için meme düzleştirilerek iki plak arasına sıkıştırılır ve genellikle iki farklı açıdan görüntü alınır. Memenin görüntüsünü alabilmek için radyasyon kullanılan mamografi cihazından farklı olarak, ultrason cihazı vücuda ses dalgaları gönderir. Memedeki anormallikleri tespit etmek için alan jel ile kaplandıktan sonra, ses dalgalarını yönetmek ve yankıları meme dokusundan sekerken takip edebilmek için, cilde mikrofon benzeri alet yerleştirilir. Ses yankıları resme dönüştürüldükten sonra bilgisayar ekranından takip edilir. Bu işlemde memeyi plağa yerleştirme ve düzleştirme gibi bir müdahale bulunmaz. Hastalık bulgusu için tek başına ultrason kullanmak yetersizdir. Yapılan çalışmalar ultrasonun, küçük kistleri veya tümörleri gizleyebileceğini göstermiştir.
Mamografinin zararı var mı?
Bir mamografi işlemi, meme dokusunda endişe verici veya uzun süreli yan etkilere neden olmamaktadır. Tüm röntgen muayeneleri gibi mamografi işlemi de kişinin bir miktar radyasyona maruz kalmasına neden olur. Bu nedenle, kadınların ne sıklıkla mamografi çektirmeleri gerektiği konusunda birçok tartışma bulunur. Bu konu her ne kadar tartışmalı olsa da onkologlar, mamografi çekimi esnasında maruz kalınan radyasyon miktarının minimum düzeyde olduğunu ve meme kanserinin erken teşhis edilmesinin faydalarının, radyasyonun oluşturacağı herhangi bir riskten veya yan etkiden daha ağır bastığını ifade ederler.
Mamografi deneyimi, herkes için farklı nitelik taşır. Bazı kadınlar, işlem sırasında ağrı hissederken bazıları hiçbir şey hissetmeyebilir. Ağrı seviyesi; göğüslerin büyüklüğüne, adet döngüsü ile mamografi çekiminin aynı zamana denk gelmesi, kişisel acı toleransı ve işlem sırasında kişinin nasıl konumlandırıldığına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bununla beraber, mamografi işlemi sonrası kalıcı ve uzun süreli ağrılar oluşmaz. Kadınların adet döngüsü nedeniyle göğüsleri daha hassas olabileceği için, “mamografi âdetin kaçıncı günü çekilir?” sorusu akıllara takılabilir. Oluşabilecek ağrıların önüne geçmek adına adet döngüsünden bir hafta önce mamografi işleminden kaçınılması önerilir. Ayrıca kafeinli maddeler de meme hassasiyetini arttırabileceği için randevudan bir veya iki hafta öncesinde bu tarz yiyecekler tüketmemesi önerilir.